İngiliz hükümetinin mültecilerin barınması için hazırladığı ‘Bibby Stockholm’ adlı mavna, ülkenin güneyindeki Portland limanına yanaştı. Yaklaşık 500 mülteciyi barındıracağı açıklanan yüzer kamp protestolarla karşılandı. Hem mülteci hakları aktivistleri hem de mülteci karşıtları limanda karşı karşıya geldi.
“Yüzen cezaevine hayır” pankartı taşıyan aktivistler, mültecileri bu koşullarda barındırmanın insan haklarına aykırı olduğunu söyledi. Bazı aktivistler, mültecilerin yerel sağlık sistemini zorlayacağını savundu. Yüzen kampa ilk olarak 50 sığınmacının gitmesi beklenirken, kampın önümüzdeki haftalarda tam kapasite ile kullanıma açılacağı belirtildi.
TARTIŞMALI GÖÇ TASLAĞI ONAYLANDI
Hükümetin mültecilerin ‘barınma maliyetlerinin düşürülmesi’ gerekçesiyle başlattığı proje, ‘Yasadışı Göç Yasası’nın mecliste onaylanmasının ardından gündeme geldi. Ülkedeki mültecilerin 28 gün içinde isim soruşturması yapılmaksızın kendi ülkelerine veya Ruanda gibi mümin sayılan üçüncü ülkelere sınır dışı edilmesini öngören yasa tasarısı mecliste onaylandı. Tasarı bazı milletvekilleri, avukatlar ve insan hakları örgütleri tarafından ‘insanlık dışı’ ve ‘acımasız’ olmakla eleştirildi.
İngiliz hükümeti tarafından 7 Mart’ta İngiliz Kanalı üzerinden tekne veya teknelerle gelen mülteciler için açıklanan yasa tasarısı, mültecilerin yakalandıkları anda gözaltına alınmasını öngörüyor.
‘ULUSLARARASI HUKUKUN İHLALİ’
Birleşmiş Milletler (BM), tasarıyı ‘uluslararası hukukun ihlali’ olarak nitelendirerek kınadı. BM Mülteciler Yüksek Komiserliği, planın mültecileri “ciddi risklere” maruz bırakacağı konusunda uyardı. BM Mülteciler Yüksek Komiseri Filippo Grandi, yasanın “birçok insanı koruyan yasal çerçeveyi önemli ölçüde aşındırdığını” söyledi. (DIŞ HABERLER)
